Varis hastalığının temelinde toplardamar kapakçıklarındaki yetersizlik hastalığı vardır. Toplardamarlar kirli kanı kalbe doğru taşırken, kanın geriye düşmesini önlemek için bu damarlarda tek yönde açılan (check-valv) zar şeklinde kapakçıklar vardır. Bacak kas pompasının da etkisiyle kirli kan temizlenmek için yukarıya giderken, bu kapaklar sayesinde geriye düşmez. Kapaklarda yetersizlik olduğunda ise aşağıdan yukarıya giden kanın bir kısmı geriye düşer. Bu olaya reflü, hastalığa da venöz yetersizlik denir. Geriye kaçan kan toplardamarlar içindeki basıncın artmasına ve küçük damarların kanla dolarak genişleyip, kıvrıntılı bir hal almasına, varisleşmesine neden olur. Yetersizlik 4 derecede değerlendirir ve 4. derece en ileri formdur. Başlangıçta hafif varisler görülürken ve hastanın şikayetleri çok belirgin değilken, giderek bacaklarda şişmeler, kramplar, yorgunluk hissi, kaşıntı ve yanmalar oluşmaya başlar. Hastalık daha da ilerledikçe bacak cildinde renklenme, sertleşme, ödemle kendini gösteren lipodermoskleroz hastalığı ve daha sonra da varis yaraları oluşmaya başlar. Bunlar artık tedavisiz kalmış varis hastalığının komplikasyonlarıdır ve hastalık en ileri evreye ulaşmış demektir.
Tedavi olmamış varisin diğer komplikasyonları yüzeyel (yüzeyel tromboflebit) ve derin toplardamarlar içinde pıhtı (derin ven trombozu) oluşması ve bu pıhtıların yerinden oynayarak kalp, akciğer gibi organlara giderek hayatı tehdit edecek komplikasyonlara neden olması ve varis kanamaları oluşmasıdır.
Toplardamar yetersizliğinin ilerlemesi ile ortaya çıkan cilt altı varislerde basıncın yükselmesi ile, ciltte giderek incelme ortaya çıkar. Bu incelme bazen o kadar ilerler ki, varisler cildin üzerine pörtlemiş gibi görünür ve patlamaya hazır hale gelmiştir, adeta cilt dokusu yok olmuştur. İşte bu varisler patlamaya, kanamaya adaydırlar. Kendiliğinden veya kaşıma ile , bir yere çarpma ile bu varislerde dışarı doğru kanamalar meydana gelir. Bunlar nadiren kan nakli gerektirecek düzeye gelirler, genellikle hafif bir baskı ile 3-5 dakika içinde dururlar. Ancak tedavi edilmezse daha sonra tekrarlama ihtimali yüksektir. Hastanın uyurken böyle bir olayla karşılaşması, hastanın göreceği zararı arttırabilir.
Hasta kan sulandırıcı ilaçlar da kullanıyorsa kanama eğilimini arttırmış, kolaylaştırmış olur.
Bazen de cilt içindeki kılcallarda çatlamalar meydana gelebilir. Genellikle sıcak havada, sıcak suyla temas sonrası, hafif travmalarda veya kan sulandırıcı ilaç kullanımı sonrası olabilir. Bunlar cild içine olduğu için daha masumdur ve bir miktar morluk ve dokunmakla ağrı yapabilir. Kendiliğinden düzelebilir. Bu hastaların da kılcal varislerini tedavi ettirmek için doktora başvurmaları gereklidir.
Varis kanamalarının diğer bir şekli, varisleri için sülük uygulatan kişilerde görülür. Sülük varisli damarın olduğu yerde cilde yapışarak varisli damarın içindeki kanı emer ve o bölgede kan sulandırıcı enzimleri vücuda bırakarak işlem sonrası kanamanın devam etmesine neden olur. Bazen ciddi kanamalar oluşabilir. Hastalar yanlış şekilde kirli kanın boşaldığını ve varislerinin tedavi olduğunu zanneder ama bir süre sonra varislerinin tekrar kanla dolu olarak geri geldiğini gördüğünde yanıldıklarının farkına varır. Varisler ortadan kaldırılmadığı için bu gerçek bir tedavi değildir.
Varis Kanaması Nasıl Tedavi Edilir?
Varis kanamaları, tedavi edilmemiş veya tedavide geç kalınmış olan varis hastalığının işaretidir. Varis hastalığının nadir acil hallerinden biridir. Bazen hasta bunu farketmeyebilir, kendiliğinden kanama gelişebilir ve hasta farkedinceye kadar ciddi oranda kan kaybına yol açabilir. Toplardamar içindeki basınç çok yüksek olduğu için bu kanamalar fışkırır tarzda olabilir. Bu da atardamar kanaması ile karıştırılmasına neden olabilir. Varis kanamasında nabızla atış olmaz, sürekli bir kan gelişi vardır. Varis kanamasında atardamar kanamasından farklı olarak gelen kan rengi de koyu kırmızıdır, oksijeni az olan kirli kandır. Ancak bazı hastalardın, kirli kan boşalıyor diye kanamaya izin vermeleri doğru değildir. Toplardamarlarda, atardamarların aksine kas dokusu olmadığından bunların büzülerek kanamayı durdurması veya yavaşlaması mümkün olmaz. Farkedildiği anda üzerine temiz bir bez veya peçete ile veya çıplak elle baskı uygulamakla durabilir ama yine de hastanın acil servise başvurarak kanama bölgesine dikiş atılması , diğer kanamaların önüne geçebilir. Ancak en kesin ve doğru tedavi hastanın bir kalp damar cerrahına başvurarak altta yatan varis hastalığı ve venöz yetersizlik hastalığını tedavi ettirmesi gereklidir.